Kırmızı çiçekli bir çuha çiçeği, sıcaklığı 30-35 °C olan bir serada yetiştirilirse beyaz çiçekli bitki oluşur.  Aynı bitkinin dölleri 15-20 °C olan ortam sıcaklığında yetiştirildiğinde ise kırmızı çiçekli bitki oluşur.

Beyaz ve kırmızı çiçeklerden elde edilen tohumlar karıştırılarak yarısı sıcak serada yarısı soğuk serada yetiştirilirse; sıcaktakilerin tamamı beyaz çiçek, soğuktakilerin tamamı ise kırmızı çiçek açar.

Bal arılarında

döllenmiş yumurta hücreleri

bal veya arı sütü ortamında geliştiğinde kraliçe veya

işçi arılar oluşur.

İnsanların tek yumurta ikizleri farklı ortamlarda yaşadıkları takdirde,

bazı farklı görünüş

ve özellikler kazanabilmektedirler.

Bitki tohumları klorofil

geni taşıdıkları halde, tamamen karanlık bir yerde çimlendirilirse klorofil sentezleyemez ve yeşil renk oluşturamazlar.

Kısa süre sonra ölürler. Çimlenen fide ışığa çıkarılırsa yeşil renk oluşturur.

Sirke sineğinin bazıları düz, bazıları kıvrık kanatlıdır. Ancak kıvrık kanatlılığın oluşması, ortam sıcaklığına bağlıdır. Kalıtsal yapısında kıvrık kanat geni olmayan bir sirke sineğinin yumurtaları ister 16 °C’de isterse 25 °C’de gelişsin, düz kanatlı olmaktadır. Kalıtsal yapısında kıvrık kanat geni taşıyan sirke sineğinin yumurtaları ise 16°C’de gelişirse düz kanatlı, 25 °C’de gelişirse kıvrık kanatlı bireyler oluşmaktadır.

Himalaya tavşanlarının tabii kürk rengi, ayak, kulak ve kuyruk siyah, diğer kısımlar ise beyazdır. Hayvanın beyaz kısmının tüyleri yolunarak bu kısımlara buz torbası bağlanırsa çıkan tüyler siyah olmaktadır. Siyah tüyler yolunarak buralar sıcak tutulursa çıkan tüyler beyaz olmaktadır.  Bütün bu değişmelerden sonra hayvan normal sıcaklığa bırakılırsa bir süre sonra tabii kürk rengine kavuşmaktadır. Himalaya tavşanları normalde siyah pigment bakımından homozigottur. Ancak pigmentin üretiminde rol alan enzim, sadece düşük sıcaklıkta (30 °C’nin altında) aktiftir.

İstiridyelerde, yapıştığı yüzeye bağlı olarak değişik kabuk şekilleri oluşmaktadır.

Beyaz tenli bir insan fazla miktarda güneş ışığına maruz kalınca bronzlaşmaktadır.

Bir kavak bitkisinden çelikleme ile üretilmiş aynı büyüklükteki iki fidesinden biri düşük rakımlı diğeri yüksek rakımlı bir yere dikilip yetiştirildiğinde; düşük rakımda yetişen bitkinin geniş yapraklı ve uzun boylu, yüksek rakımda yetişen bitkinin küçük yapraklı ve bodur gövdeli olduğu görülmüştür.